English - Turkish
Definition of a group of interconnected computers, and their connecting cables and hardware in English Turkish dictionary
- network
- {i} ağ
Ağ televizyonda kullanılan saygısız dil küçük çocuklu ebeveynlerin kabloluya abone olmayı istememelerine sebep oluyor.
-The profane language used on network television makes many parents with young children not want to subscribe to cable.
Sosyal ağlarda hırsızlar, sahteciler, sapıklar veya katiller olabilir. Güvenliğiniz için, onlara inanmamalısınız.
-There may be thieves, fakers, perverts or killers in social networks. For your security, you shouldn't believe them.
- network
- şebeke
Şebeke gösterinizi başka bir zaman aralığına taşıyor.
-The network is moving your show to another time slot.
- network
- {i} iletişim ağı
- network
- {i} ağ örgüsü
- network
- (Kimya) örüt
- network
- çevrim
- network
- (Biyokimya) şebek
Şebeke gösterinizi başka bir zaman aralığına taşıyor.
-The network is moving your show to another time slot.
- network
- (Ticaret) kişisel gruplar
- network
- (Bilgisayar) ağ kullanarak
- network
- (Ticaret) çete
- network
- (İnşaat) uzayağı
- network
- ağ Bilgisayar ağı
- network
- (Tekstil) ağ örgü
Related Terms
English - English
Definition of a group of interconnected computers, and their connecting cables and hardware in English English dictionary
- network
a group of interconnected computers, and their connecting cables and hardware
Hyphenation
a group of interconnected computers, and their connecting cables and hard·warePronunciation
Resimler
History
Favorites