a group of houses

listen to the pronunciation of a group of houses
English - Turkish

Definition of a group of houses in English Turkish dictionary

place
{i} yer

Kendini benim yerime koy. - Put yourself in my place.

Televizyonun, kitapların yerini alacağını sanmıyorum. - I don't think television will take the place of books.

place
{i} ev
place
{f} görevlendirmek
place
{i} sorumluluk
place
place card davetlilerin sofradaki yerlerini gösteren kart
place
place kick saha üzerin
place
atamak
place
tanımak
place
oturacak yer
place
çıkarmak

Beni bu yerden çıkarmak zorundasın. - You've got to get me out of this place.

place
vermek (para)
place
bırakmak
place
{i} statü
a group of
bir grup
place
önem vermek
place
konum

Bana ne yapacağımı söylemek onun konumu değil. - It's not his place to tell me what to do.

place
saymak
place
yapılması gereken şey
place
{i}

Belirli işlemler gerçekleşlmeyecek gibi görünüyor. - It seems that certain operations cannot take place.

Bu oldukça işlek bir yer gibi görünüyor. - This seems to be a pretty busy place.

place
yerleştir(mek)
a group of
bir gurup
group of houses
(İnşaat) evler topluluğu
place
küçük sokak veya meydan
English - English
place
a group of houses

    Hyphenation

    a group of hous·es

    Turkish pronunciation

    ı grup ıv hausız

    Pronunciation

    /ə ˈgro͞op əv ˈhousəz/ /ə ˈɡruːp əv ˈhaʊsəz/
Favorites