English - Turkish
Definition of a grinding apparatus for substances such as grains, seeds, etc in English Turkish dictionary
- mill
- değirmen
Büyükbabam bir değirmenciydi.
-My grandfather was a miller.
Mame kahve çekirdeklerini öğütmek için kahve değirmeni kullanır.
-Mame uses a coffee mill to grind coffee beans.
- mill
- haddehane
- mill
- yapımevi
- mill
- bıçkıhane
- mill
- işlik
- mill
- değirmende öğütmek
- mill
- diş diş yapmak
- mill
- Dolanıp dolanmak
- mill
- {i} fabrika, yapımevi, imalathane
- mill
- {f} paranın
- mill
- (Tekstil) dinklemek
- mill
- (fiil) öğütmek, çırpmak, tırtıklamak, çentiklemek
- mill
- işlemek
- mill
- çekmek
- mill
- mill tırtılla/işle/öğüt
- mill
- {f} değirmenden geçirmek
- mill
- şekil vermek
- mill
- frezelemek
Related Terms
English - English
Definition of a grinding apparatus for substances such as grains, seeds, etc in English English dictionary
- mill
a grinding apparatus for substances such as grains, seeds, etc
Hyphenation
a grind·ing ap·pa·rat·us for substances such as grains, seeds, etcPronunciation
Resimler
Favorites