Savaşın bir sonucu olarak, çok sayıda mağdur kaldı.
- As a result of the war, a great number of victims remained.
Çok sayıda öğrenci konuşma özgürlüğü için savaştı.
- A great number of students battled for freedom of speech.
Bu şehirde çok sayıda okul vardır.
- There are a great number of schools in this city.
Çok sayıda öğrenci konuşma özgürlüğü için savaştı.
- A great number of students battled for freedom of speech.
Tom, kendi veda yemeğinde birtakım müstehcen espriler yaptı ve bazı meslektaşları bundan rencide oldu.
- Tom told a number of off-colour jokes at his farewell dinner, and some of his colleagues were offended.
Birtakım nüfuz sahibi arkadaşlarım var.
- I have a number of influential friends.
Bugün birkaç öğrenci eksik.
- A number of students are absent today.
Tom birkaç yıl önce öldü.
- Tom died a number of years ago.
Fadıl, Leyla'dan bir dizi mektup aldı.
- Fadil received a number of letters from Layla.
O, bir dizi heyecanlı dedektif hikâyesi yazdı.
- He has written a number of exciting detective stories.
Tom'un bilgisayarı çöktü ve o bir miktar önemli belgeleri kaybetti.
- Tom's computer crashed and he lost a number of important documents.
Bir miktar kitap çalındı.
- A number of books were stolen.
I spoke with a number of them about it.
A number of people have commented on it.
... accounting that is his status that means a great number of fifty million people ...