a great brazen laver in the temple at jerusalem; so called from its size

listen to the pronunciation of a great brazen laver in the temple at jerusalem; so called from its size
English - Turkish

Definition of a great brazen laver in the temple at jerusalem; so called from its size in English Turkish dictionary

sea
{i} deniz

Geçen yıl üç ay boyunca denizdeydi. - Last year, he was at sea for three months.

Deniz suyunu içemezsin çünkü su çok tuzlu. - You can't drink seawater because it's too salty.

sea
{i} derya
sea
{i} dalga

Tekne dalgalı denizde şiddetle sallandı. - The little boat bobbed on the rough sea.

Karadeniz'in dalgalarını severim. - I like the waves of the Black Sea.

sea
istrongilos
sea
sea breeze denizden esen rüzgar
sea
umman
sea
Smaris alcedo
sea
sea anemone deniz şakayığı
sea
Actiniaria
sea
deniz gibi geniş olan herhangi bir şey
sea
{s} denizle ilgili
sea
(Askeri) AIR-LAND TEAM: DENİZ-HAVA-KARA TİMİ: Konvansiyonel olmayan ve milis harekatı yapacak şekilde özel eğitilmiş ve teçhizatlandırılmış ve müttefik ülkelerin personelini böyle harekatta gözetleme ve keşif dahil sularda, derelerde ve kıyı bölgelerinde eğiten bir subay grubu. Genelde SEAL timi olarak bilinir. (SEAL: Karada, denizde harekat yapabilen ve paraşütle atlayabilen komando)
English - English
sea
a great brazen laver in the temple at jerusalem; so called from its size

    Hyphenation

    a great bra·zen la·ver in the tem·ple at jerusalem; so called from its size

    Pronunciation

Favorites