a grassy basin surrounded by mountains

listen to the pronunciation of a grassy basin surrounded by mountains
English - Turkish

Definition of a grassy basin surrounded by mountains in English Turkish dictionary

park
{f} park etmek

Orada araba park etmek yasal değildir. - It is illegal to park a car there.

Arabayı geriye doğru park etmek neden ileriye doğru park etmekten daha kolaydır? - Why is it easier to park the car backwards than forwards?

park
{i} park
park
yeşil alan
park
(Bilgisayar) beklet
park
koymak
park
{f} park et

Tom Mary'ye onun yerine park ettiği için kızgındı. - Tom was angry at Mary because she parked in his space.

Tom insanların onun evinin önüne park etmelerini sevmiyor. - Tom doesn't like it when people park in front of his house.

park
bırakmak
park
{i} koruma altına alınmış arazi
park
{f} parketmek
park
(Askeri) PARK ETMEK: Top ve araçları garnizonda veya kampta muntazam bir şekilde tertiplemek
park
ordu mühimmatının biriktirildiği yer
park
bir araya biriktirmek
park
(isim) park, futbol sahası [brit.], koruma altına alınmış arazi, otopark, spor alanı
park
{i} futbol sahası [brit.]
park
vahşi hayvanlar için çitle ayrılmış geniş saha
park
{i} otopark

Çalınan araç otoparkta bulundu. - The stolen car was found in the parking lot.

Tiyatronun arkasında bir otopark var. - There is a parking lot behind the theater.

park
arabayı park etmek
English - English
park
a grassy basin surrounded by mountains

    Hyphenation

    a gras·sy ba·sin surrounded by Moun·tains

    Turkish pronunciation

    ı gräsi beysın sıraundıd bay mauntınz

    Pronunciation

    /ə ˈgrasē ˈbāsən sərˈoundəd ˈbī ˈmountənz/ /ə ˈɡræsiː ˈbeɪsən sɜrˈaʊndəd ˈbaɪ ˈmaʊntənz/
Favorites