a graphical presentation or photograph

listen to the pronunciation of a graphical presentation or photograph
English - Turkish

Definition of a graphical presentation or photograph in English Turkish dictionary

image
imge
image
görüntü

Dünya'nın Ay'dan görüntüsü, 20. yüzyılın ikonik resimlerinden birisidir. - The view of the Earth from the Moon is one of the iconic images of the 20th century.

O, büyük babanın canlı görüntüsüdür. - It's the living image of your grandfather.

image
{i} imaj

Bu imaj ilk defa sarsılıyor. - This image is being shaken for the first time.

Şirket imajını geliştirmeye çalışıyor. - The company is trying to improve its image.

image
(Bilgisayar) görüntü görüntü
image
şekillendirmek
image
(Tıp) Işık etkisi veya mercek vasıtasiyle meydana gelen suret; hayal, imaj
image
(Askeri) HAYAL, GÖRÜNTÜ: Bir cismin, optik veya elektronik vasıtalarla, herhangi bir vasat üzerindeki görünüşü
image
imgeleştirmek
image
heykel

Heykeltıraş ahşabı Buda'nın görüntüsü şeklinde oydu. - The sculptor carved wood into an image of Buddha.

image
image
aynı

Tom aynı görüntünün daha büyük versiyonunu görebilsin diye minyatür çizim üzerine tıkladı. - Tom clicked on the thumbnail so he could see a larger version of the same image.

image
tasvir

Şeytanın var olmadığını düşünüyorum, bence insanlık onu yarattı,kendi hayalinde ve tasvirinde - I think the devil doesn't exist, but man has created him, he has created him in his own image and likeness.

image
aksettirmek
image
{i} hayal, imge
image
{i} resim

Bir resim açın ve bir resim düzeni seçin. Bir resim açmak için Aça tıklatın. Programdan çıkmak için Çıkışı tıklatın. Resim Düzeni özelliği herhangi bir düzende göstermenize olanak tanır. - Open an image and select an image layout. Click Open for opening an image. Click Quit for quitting the program. Image Layout feature allows you to view in any layout.

Dünya'nın Ay'dan görüntüsü, 20. yüzyılın ikonik resimlerinden birisidir. - The view of the Earth from the Moon is one of the iconic images of the 20th century.

image
{i} kopya
image
{i} benzer

Onlar birbirlerinin benzeri. - They are the spitting image of one another.

image
{i} simge

Dünyanın Ay'dan görünümü, 20. yüzyılın simgesel görüntülerinden biridir. - The view of the Earth from the Moon is one of the iconic images of the 20th century.

English - English
image
a graphical presentation or photograph

    Hyphenation

    a gra·phi·cal pres·en·ta·tion or pho·to·graph

    Turkish pronunciation

    ı gräfîkıl prezınteyşın ır fōtıgräf

    Pronunciation

    /ə ˈgrafəkəl ˌprezənˈtāsʜən ər ˈfōtəˌgraf/ /ə ˈɡræfɪkəl ˌprɛzənˈteɪʃən ɜr ˈfoʊtəˌɡræf/
Favorites