a girl or an unmarried young woman; maiden

listen to the pronunciation of a girl or an unmarried young woman; maiden
English - Turkish

Definition of a girl or an unmarried young woman; maiden in English Turkish dictionary

maid
{i} evlenmemiş genç kız
maid
{i} hizmetçi

Yüzüğü onun çaldığına dair Tom'un onayı hizmetçiyi şüpheli olmaktan kurtardı. - Tom's acknowledgement that he stole the ring cleared the maid of suspicion.

Tom bir hizmetçisinin olmasını diliyor. - Tom wishes he had a maid.

maid
bayan hizmetçi

Hiç bir bayan hizmetçiyi işe aldın mı? - Have you ever hired a maid?

maid
düğünde geline refakat eden kız
maid
hizmetçi kadın
maid
evlenmemiş kız
maid
kadın hizmetçi
maid
{i} temizlikçi kadın
maid
{i} kız

Mary tekrar kızlık adını kullanmaya başladı. - Mary went back to using her maiden name.

Güzel genç kız kayanın tepesine oturdu ve güneşte altın rengi saçlarını taradı. - The beautiful maiden sat on the top of the rock and combed her golden hair in the sunshine.

maid
kız/hizmetçi
maid
{i} bâkire
maid
{i} hizmetçi kız

Hizmetçi kız, işinden ayrıldı. - The maid gave up her job.

maid
old maid evlenmemiş yaşlı kız
maid
titiz ve telaşlı kimse
maid
maid of all work her işi gören hizmetçi kadın maid of honor kraliçe veya prenses nedimesi
English - English
maid

Note -- maid is often used in the common or species names of flowering plants.

a girl or an unmarried young woman; maiden
Favorites