a full proof, detection, sense

listen to the pronunciation of a full proof, detection, sense
English - Turkish

Definition of a full proof, detection, sense in English Turkish dictionary

conviction
{i} mahkumiyet

Sami mahkumiyetini bozmak için bir kampanya başlattı. - Sami launched a campaign to overturn his conviction.

Tom'un sarhoşken araba sürmekten en az bir mahkumiyeti var. - Tom has at least one conviction for drunken driving.

conviction
kanı/mahkumiyet
conviction
{i} suçlu bulma
conviction
ikna
conviction
kam

Sami mahkumiyetini bozmak için bir kampanya başlattı. - Sami launched a campaign to overturn his conviction.

conviction
(Pisikoloji, Ruhbilim) kanım
conviction
kanı
conviction
sağlam ve içten inanç
conviction
sağlam ve samimi inanç
conviction
{i} inanç

Çok derin inançları var. - They have very deep convictions.

Carl Gustav Jung, analitik psikolojinin kurucusu, her zaman hastalıklarının dini inançlarına çok saygı gösterdi. - Carl Gustav Jung, the founder of analytical psychology, always respected the religious convictions of his patients very much.

conviction
{i} kanaat
conviction
{i} haklı olma
conviction
katiyet
conviction
{i} görüş

Bizim görüşümüz sahip olduğumuz bir fikirdir; inancımız bize sahip olan bir fikirdir. - Our opinion is an idea which we have; our conviction an idea which has us.

Senin görüşlerine göre yaşamak zor. - It is hard to live up to your convictions.

conviction
mahkumiyet,mahkümiyet
conviction
carry conviction doğruluğunu belli etmek
English - English
{n} conviction
a full proof, detection, sense
Favorites