a frame or table on which ores are separated or washed

English - Turkish

Definition of a frame or table on which ores are separated or washed in English Turkish dictionary
rack: {f} germek
rack: {i} gergi
rack: {f} rafa koymak
rack: {i} uçan hafif bulut
rack: (Bilgisayar) mikroişlemci şasisi
rack: mahvolmak
rack: (Gıda,Teknik) ızgara
rack: (Gıda) tüplük
rack: parmaklıklı raf
rack: fazla kira istemek
rack: işkencede kullanılan germe aleti
rack: askı
rack: asılgan
rack: {f} kirayı artırarak eziyet etmek
rack: çatı
rack: çubuk/bulut/raf
rack: {i} (otobüs, tren ve vapurda) (çubuklardan oluşan) raf; (otomobilin üstünde) portbagaj
rack: (fiil) germek, rafa kaldırmak, uzatmak, askıya asmak, gererek işkence yapmak, işkence etmek, eziyet etmek, rafa koymak, kirayı çok artırmak, kirayı artırarak eziyet etmek, rüzgarda uçuşmak (bulut), fıçıdan çekmek (içki)
rack: çatı,v.eziyet et: n.askı
rack: (Askeri) RAF, BÖLME: Özellikle ambarlama için eşya ve silahların dizilmesine yarayan bir raf veya bölme. Örneğin; silahlık (gunrack) gibi

English - English

Definition of a frame or table on which ores are separated or washed in English English dictionary: rack

a frame or table on which ores are separated or washed

Hyphenation

a frame or ta·ble on which ores are sep·a·ra·ted or washed

ı freym ır teybıl ôn hwîç ôrz ır sepıreytıd ır wäşt

/ə ˈfrām ər ˈtābəl ˈôn ˈhwəʧ ˈôrz ər ˈsepərˌātəd ər ˈwäsʜt/ /ə ˈfreɪm ɜr ˈteɪbəl ˈɔːn ˈhwɪʧ ˈɔːrz ɜr ˈsɛpɜrˌeɪtəd ɜr ˈwɑːʃt/

History

Favorites