English - Turkish
Definition of a fragment of incombustible matter left after a wood or coal or charcoal fire in English Turkish dictionary
- clinker
- {i} cüruf
- cinder
- cüruf
- cinder
- (Jeoloji) sinder
Sinderella'nın dans ettiği kale o değil mi?
-Is that not the castle that Cinderella danced in?
Ayakkabılar hayatını değiştirecek. Sinderella'ya sor.
-Shoes will change your life. Ask Cinderella.
- cinder
- dışık
- clinker
- dışık
- cinder
- köz
- clinker
- sert tuğla
- cinder
- yanmış kömür artığı
- cinder
- {i} kor
- cinder
- cinder block curuf briketi
- cinder
- {i} kül
Büyükannem bana Külkedisi hikayesini anlattı.
-My grandmother told me the story of Cinderella.
Külkedisi gece yarısı sesini duyunca, hemen ayrıldı.
-When Cinderella heard midnight sounding, she left immediately.
- cinder
- {i} çoğ. kül
- cinder
- kül kapağı
- cinder
- parça şeklindecindery curuf gibi veya onunla ilgili
- cinder
- kor/köz
- clinker
- {i} kiremit tuğlası
Related Terms
a fragment of incombustible matter left after a wood or coal or charcoal fire
Hyphenation
a frag·ment of in·com·bus·ti·ble mat·ter left af·ter a wood or coal or char·coal firePronunciation
Resimler
Favorites