a four chamber, muscular organ that pumps blood through the body

listen to the pronunciation of a four chamber, muscular organ that pumps blood through the body
English - Turkish

Definition of a four chamber, muscular organ that pumps blood through the body in English Turkish dictionary

heart
kalp

Biz, birbirlerimizle kalp-kalbe bir konuşma yaptık. - We had a heart-to-heart talk with each other.

Tom kırık bir kalpten öldü. - Tom died of a broken heart.

heart
{i} yürek

Tom altın yüreklidir. - Tom has a heart of gold.

O, yürek parçalayan bir hikaye idi. - It was a heartbreaking story.

heart
gönül

O canı gönülden yaptı. - He put all his heart and soul into it.

Gözden ırak olan, gönülden ırak olur. - Far from eye far from heart.

heart
{i} cesaret

Beklenildiği gibi, Yeni Yıl Arefesinde Tom cesaret buldu ve topallayarak partiye yürüyebildi. - Tom took heart and, sure enough, on New Year's Eve he was able to hobble along to a party.

Sana söyleyecek cesaretim yoktu. - I didn't have the heart to tell you.

heart
iskambil kupa
heart
{i} vicdan
heart
heart disease : kalp hastalığı
heart
(Bilgisayar) kupa (iskambilde)
heart
(Tıp) kor

Korku kalbime süzüldü ve orada yerleşti. - Fear crept into my heart and settled there.

Benim kötü bir kalbim var. Koroner arter hastalığı. - I've got a bad heart: coronary artery disease.

heart
(Tıp) cor
heart
üzgün

Çok üzgündü ve kendini astı. - He was heartbroken and hanged himself.

Çok sayıda destek mektubu üzgün kalbimi rahatlattı. - Many letters of encouragement refreshed my sad heart.

heart
cücük
heart
kararlılık
heart
yüreklilik
heart
can damarı
heart
{i} orta kısım
heart
aşk

I heart you (I love you).

Sadece aşk kalbini kırabilir. - Only love can break your heart.

Ama aşk kalbinizi kırabilir. - But love can break your heart.

heart
(Tıp) Kalb, cor. cordis
heart
{i} öz, can damarı
English - English
heart
a four chamber, muscular organ that pumps blood through the body
Favorites