a formal meeting, in person, for the assessment of a candidate or applicant

listen to the pronunciation of a formal meeting, in person, for the assessment of a candidate or applicant
English - Turkish

Definition of a formal meeting, in person, for the assessment of a candidate or applicant in English Turkish dictionary

interview
görüşmek

Onunla görüşmek istiyorum. - I'd like to interview him.

Tom'la görüşmek istiyorum. - I'd like to interview Tom.

interview
{i} röportaj

Zamanımız bitti ve röportajı kısa kesmek zorunda kaldım. - We ran out of time and had to cut short the interview.

O, bir röportaj yapmayı reddetti. - He refused to give an interview.

interview
mülakat

Umarım mülakat yararlı olur. - I hope the interview would be of profit.

Gelecek hafta bir mülakata gelmek ister misin? - Would you like to come in for an interview next week?

interview
{i} mülâkat

Dün mülakatın nasıldı? - How was your interview yesterday?

Mülâkat iyi geçti mi? - Did the interview go well?

interview
{i} görüşme

Ayrıca, bir profesörle görüşmeliyim. - In addition, I have to interview a professor.

Yarın öğleden sonra ikide bir iş görüşmem var. - I have a job interview at two o'clock tomorrow afternoon.

interview
{f} ile görüşme/mülakat yapmak
interview
(Kanun) mülakat yapmak
interview
görüşme yapmak
interview
(Pisikoloji, Ruhbilim) anket
interview
(Ticaret) karşılıklı görüşme
interview
söyleşi yapmak
interview
röportaj yapmak

Bu gece bir röportaj yapmak zorunda kalacağım. - Tonight, I'll have to do an interview.

Onlarla röportaj yapmak isterim. - I'd like to interview them.

interview
{f} röportaj yap

Tom'la TV'de röportaj yapılıyor. - Tom is being interviewed on TV.

Tom Mary ile röportaj yaptı. - Tom interviewed Mary.

interview
{f} görüş

Ayrıca, bir profesörle görüşmeliyim. - In addition, I have to interview a professor.

İş için görüştüğüm ilk adamdı. - He was the first man I interviewed for the job.

interview
(Askeri) (INTELLIGENCE) MÜLAKAT, GÖRÜŞMEK (İSTİHBARAT): Görüşmeyi yapanın, amacı ve gerçek bağlantısı hakkında şüpheli durum olduğunu bilinen şahıstan bilgi toplaması. Toplayıcı niyet edilenden başkası olmadıkça genel olarak açıktır
interview
{f} ile röportaj yapmak
English - English
interview

It was a dreadful interview; I have no hope of getting the job.

a formal meeting, in person, for the assessment of a candidate or applicant

    Hyphenation

    a for·mal meeting, in person, for the as·sess·ment of a can·di·date or ap·pli·cant

    Pronunciation

Favorites