a foretaste of something

English - Turkish

Definition of a foretaste of something in English Turkish dictionary
preview: (Bilgisayar) öngörünüm
preview: (Bilgisayar) öngörüntü
preview: (Sinema) ilk oynatım
preview: (Sinema) fragman
preview: (Bilgisayar) ön izleme
Sana bir ön izleme vereyim. - Let me give you a preview.
preview: özel gösterim
Bize gala öncesi özel gösterim verir misiniz? - Can you give us a preview?
preview: (film/vb.'nin) halka gösterilmeden önce özel olarak gösterilmesi
preview: ön gösterim
Dün gece özel bir ön gösterim vardı. - There was a special sneak preview last night.
preview: {i} of (muhtemel bir şeyin) habercisi
preview: önceden göster
preview: {i} sin. fragman
preview: gelecek programdan gösterilen parçalar
preview: (isim) gala öncesi özel gösterim
preview: {i} gala öncesi özel gösterim
Bize gala öncesi özel gösterim verir misiniz? - Can you give us a preview?
preview: {i} sin. ilk oynatım

English - English

Definition of a foretaste of something in English English dictionary: preview

a foretaste of something

Hyphenation

a fore·taste of some·thing

ı fôrteyst ıv sʌmthîng

/ə fôrˈtāst əv ˈsəmᴛʜəɴɢ/ /ə fɔːrˈteɪst əv ˈsʌmθɪŋ/

History

Favorites