Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
English - Turkish
Definition of a forcible stream of air from an orifice, as from a bellows, the mouth, etc in English Turkish dictionary
- blast
- {i} patlama, infilak
- blast
- ani rüzgar
- blast
- (Askeri) infilak basıncı
- blast
- gürültülü patlama
- blast
- infilak etmek
- blast
- kumlamak
- blast
- soğuktan kavrulma
- blast
- patlatma
- blast
- ötme (düdük vb)
- blast
- öldürmek
- blast
- {f} patlat
Kayaları patlatan işçiler gördük.
-We saw laborers blasting rocks.
- blast
- {i} patlama
Tom patlamada yaralandı.
-Tom was injured in the blast.
Soğuk hava patlaması evi sardı.
-A blast of cold air swept through the house.
- blast
- {f} kavurmak (bitki)
- blast
- {i} patlayıcı miktarı
- blast
- gürültülü eğlenti
- blast
- blast,v.tahrip et: n.şiddetli rüzgar
- blast
- (Askeri) BLAST, İNFİLAK BASINCI: 1. Bir patlamada veya roket yakıtı yanışında olduğu gibi hava veya sıvının bir merkezden çevreye doğru kısa ve hızlı hareketi. 2. Bu hareketle beraber oluşan basınç. Bu terim genellikle "patlama" yerine kullanılır, ancak bu iki terim tefrik edilebilir
- blast
- {f} beddua etmek
- blast
- {f} yıkmak
- blast
- {i} ötme (düdük vb.)
Related Terms
English - English
Definition of a forcible stream of air from an orifice, as from a bellows, the mouth, etc in English English dictionary
- blast
a forcible stream of air from an orifice, as from a bellows, the mouth, etc
Hyphenation
a for·ci·ble stream of A·ir from an orifice, as from a bellows, the mouth, etcPronunciation
Resimler
History
Favorites