a footroad, road, track, way

listen to the pronunciation of a footroad, road, track, way
English - Turkish

Definition of a footroad, road, track, way in English Turkish dictionary

path
{i} yol

O, yoldaki karı temizledi. - He cleared the path of snow.

Her insan farklı bir yol izlesede, hedeflerimiz aynıdır. - Although each person follows a different path, our destinations are the same.

path
{i} yörünge
path
kurak
path
(Bilgisayar) aşağıdaki yola
path
iz
path
(Tıp) pat

Dar bir patika boyunca yürüdük. - We walked along a narrow path.

Tom bir yılanın patikadan kayışını gördü. - Tom saw a snake slither across the path.

path
patika

Onlar dar bir patika boyunca yürüdüler. - They walked along a narrow path.

O bir yol değil fakat bir patika. - It's not a road, but a path.

path
rota
path
keçiyolu
path
(neyinse izlediği) yön
path
bir konuda takip edilen yol
path
(Tıp) Yol, gidiş yolu, seyir tarzı
path
(isim) patika, yol, pist, yörünge, meslek
path
işlek
path
(Tıp) Sinir demetinin seyir yolu
path
the beaten path herkesin geçtiği yol
path
patika/yol
English - English
{n} pathway
{n} path