a flag, banner, standard or ensign

listen to the pronunciation of a flag, banner, standard or ensign
English - Turkish

Definition of a flag, banner, standard or ensign in English Turkish dictionary

ancient
(Mimarlık) antika

Onlar 2000 yıl öncesinden kalma antika bir kase buldular. - They found an ancient bowl from 2,000 years ago.

Bu antika masa hala kullanımda. - This ancient table is still in use.

ancient
{s} çok eski

Çok eski bir fener satın aldım. - I bought an ancient lamp.

Arkeologlar çok eski zamanlardan kalma bir ejderhanın kemiklerini buldu. - The archeologists found the bones of an ancient dragon.

ancient
{s} antik

Babam antik tarihle ilgileniyor. - My father is interested in ancient history.

Roma bir sürü antik yapılara sahiptir. - Rome has a lot of ancient buildings.

ancient
{s} eski

Tom Akdenizin eski medeniyetlerinin öğrenimini görüyor. - Tom is studying the ancient civilizations of the Mediterranean.

Tarihi sahne kapıcısı, Tom Skeleton, eskimiş koltuğunda oturdu, aktörlerin soyunma odalarından taş merdivenlerden yukarı gelirken dinledi. - Tom Skeleton, the ancient stage doorkeeper, sat in his battered armchair, listening as the actors came up the stone stairs from their dressing rooms.

ancient
baba

Babam antik tarihle ilgileniyor. - My father is interested in ancient history.

ancient
çok eski bir zamandan kalma
ancient
müzelik
ancient
eski zamandan kalma
ancient
Romalılar ve Yunanlılar zamanına ait
ancient
Kadim
ancient
eskiden yaşamış kişi
ancient
{s} k.dili. yaşlı, ihtiyar
ancient
{s} eskiden kalma
ancient
ata
ancient
yaşlı adam
English - English
ancient

I got all things ready as he had directed, and waited the next morning with the boat washed clean, her ancient and pendants out, and everything to accommodate his guests.

a flag, banner, standard or ensign
Favorites