English - Turkish
Definition of a fixed monetary charge for service rendered in English Turkish dictionary
- fee
- ücret
Buradaki net-kafeler öğrencilere yiyecek ve içecek sağlamaktadır; ücretler yaklaşık saati bir pounddan başlamaktadır.
-The net-cafes here cater to students; fees start at around a pound an hour.
Giriş ücreti ne kadardır?
-How much is the entrance fee?
- fee
- hold in fee mülken mutasarrıf olm
- fee
- şartsız veraset
- fee
- bahşiş vermek
- fee
- giriş vergini
- fee
- vergin
- fee
- (Mukavele) ücret; giriş ücreti; mülk
- fee
- duhuliye
- fee
- ücret vermek
- fee
- harç,ücret
- fee
- fee simple mülk
- fee
- giriş ücreti
Giriş ücreti ne kadardır?
-How much is the entrance fee?
Buraya giriş ücreti ödemelisiniz.
-You must pay the admission fee here.
- fee
- (İnşaat) aidat, harç, resim
- fee
- zeamet
- fee
- {f} ücretini vermek
- fee
- (fiil) ödemek, ücretini vermek, ücretli olarak tutmak
- fee
- vizite
Related Terms
English - English
Definition of a fixed monetary charge for service rendered in English English dictionary
- fee
a fixed monetary charge for service rendered
Hyphenation
a fixed mon·e·ta·ry charge for ser·vice renderedTurkish pronunciation
ı fîkst mänıteri çärc fôr sırvıs rendırdPronunciation
/ə ˈfəkst ˈmänəˌterē ˈʧärʤ ˈfôr ˈsərvəs ˈrendərd/ /ə ˈfɪkst ˈmɑːnəˌtɛriː ˈʧɑːrʤ ˈfɔːr ˈsɜrvəs ˈrɛndɜrd/
Resimler
Favorites