English - Turkish
Definition of a fillet of meat, escalope in English Turkish dictionary
- scallop
- tarak kabuğu şeklinde oya
- scallop
- tarak
Tom kötü tarak kabuğu yedikten sonra acil servise götürüldü.
-Tom was taken to the emergency room after eating bad scallops.
Deniz tarakları bugün satılık.
-Scallops are on sale today.
- scallop
- (Gıda) Eskalop
- scallop
- (Hayvan Bilim, Zooloji) Deniz tarağı
- scallop
- {f} tarak kabuğu şeklinde yapmak
- scallop
- {i} deniz kabuğu şeklinde desen
- scallop
- i., (Zooloji) tarak, deniztarağı. f
- scallop
- {f} deniz kabuğu şeklinde süslemek
- scallop
- {f} tarak kabuğunda fırınlamak
- scallop
- (isim) tarak (istiridye benzeri canlı, tarak kabuğu, deniz kabuğu şeklinde desen
- scallop
- fisto yap/sosla pişir
- scallop
- {i} tarak kabuğu
Tom kötü tarak kabuğu yedikten sonra acil servise götürüldü.
-Tom was taken to the emergency room after eating bad scallops.
- scallop
- (Tekstil) fisto; fisto yapmak
- scallop
- üstüne ekmek kırıntıları serpip sos içinde pişirmek
- scallop
- {i} tarak istiridye benzeri canlı
- scallop
- tarak kabuğu şeklinde kesmek/süslemek
Related Terms
English - English
Definition of a fillet of meat, escalope in English English dictionary
- scallop
a fillet of meat, escalope
Hyphenation
a fil·let of meat, es·ca·lopePronunciation
Resimler
Favorites