a fence or railing to mark the limits of a place, or to keep back a crowd

listen to the pronunciation of a fence or railing to mark the limits of a place, or to keep back a crowd
English - Turkish

Definition of a fence or railing to mark the limits of a place, or to keep back a crowd in English Turkish dictionary

barrier
{i} bariyer

Bariyerde biletini göster. - Show your ticket at the barrier.

barrier
{i} set

Avustralya'nın Büyük Set Resif'i iklim değişikliği tarafından tehdit edilmektedir. - Australia's Great Barrier Reef is threatened by climate change.

Bilim adamları, Avustralya'daki Büyük Set Resifi'nin yarısından fazlasının son 30 yıl içinde yok edildiğini söylüyorlar. - Scientists say more than half of Australia's Great Barrier Reef has been destroyed in the past 30 years.

barrier
(Politika, Siyaset) mani
barrier
aperatif
barrier
engel

Dünya vatandaşı olarak, kültürel engellerin üstesinden gelmenin yollarını biliyorum. - As a citizen of the world, I know ways of overcoming cultural barriers.

Yüksek tarifeler uluslararası ticaret için bir engel haline gelmiştir. - High tariffs have become a barrier to international trade.

barrier
çit
barrier
korkuluk
barrier
herhangi bir yolu kapamak için yapılan mania
barrier
{i} antartika'daki buz engeli
barrier
{i} duvar
barrier
doğal mânia çit
barrier
{i} (tren yolunda) geçit
barrier
{i} (çit, duvar, korkuluk gibi) engel; bariyer
barrier
barrier reef sahile yakın sığ mercan kayalığı
barrier
{i} start sınırı
English - English
barrier
a fence or railing to mark the limits of a place, or to keep back a crowd
Favorites