a fence made from wooden stake; a palisade

listen to the pronunciation of a fence made from wooden stake; a palisade
English - Turkish

Definition of a fence made from wooden stake; a palisade in English Turkish dictionary

pale
{s} solgun

John geri döndüğünde sanki bir hayalet görmüş gibi solgun görünüyordu. - When John came back, he looked pale as if he had seen a ghost.

O, hasta olmalı; solgun görünüyor. - He must be sick; he looks pale.

pale
{s} soluk

Turkuaz rengi, berrak su rengini çağrıştırıyor, açık ve soluk bir mavi. - The turquoise colour evokes the colour of clear water, it's a light and pale blue.

O hep soluk görünüyor. - She always looks pale.

pale
{f} rengi solmak
pale
{s} açık

Gündüzleri açık bir güneş görürüz, ve geceleri solgun bir ay ve güzel yıldızları görürüz. - At daytime, we see the clear sun, and at nighttime we see the pale moon and the beautiful stars.

Turkuaz rengi, berrak su rengini çağrıştırıyor, açık ve soluk bir mavi. - The turquoise colour evokes the colour of clear water, it's a light and pale blue.

pale
mat
pale
cansız
pale
sönük kalmak
pale
solmak
pale
{i} yetki alanı
pale
(Tekstil) soluk, uçuk, mat, pastel
pale
belirli kimselerin oturmasına tahsis edilmiş mıntıka
pale
{i} kazık
pale
sınırlandırılmış herhangi bir şey
pale
{s} sararmış

Hayalet gibi sararmışsın. - You're pale as a ghost.

pale
{i} akça
pale
{s} sarı

Mutfak soluk sarı çinilerle kaplıydı. - The kitchen was lined with pale yellow tiles.

pale
{f} soldurmak
pale
{s} açık, uçuk (renk)
English - English
pale

Fourthly, they shall not vpon any occasion whatsoeuer breake downe any of our pales, or come into any of our Townes or forts by any other waies, issues or ports then ordinary .

a fence made from wooden stake; a palisade
Favorites