a female person

listen to the pronunciation of a female person
English - Turkish

Definition of a female person in English Turkish dictionary

she
{i} kadın

O, yaşlı kadına sıcak bir gülümseme fırlattı. - She shot a warm smile at the old lady.

455 kadından bir kadın gebeliğinin yirminci haftasına kadar hamile olduğunu fark etmez. - One out of 455 women doesn't realize she's pregnant until the twentieth week of pregnancy.

she
dişi hayvan
she
(dişil) o
she
o
she
(ülkeler ve taşıtlar için) o
she
(isim) kadın
she
{z} dişil o
she
she bear dişi ayı
she
dişi

O kötü bir dişini çektirdi. - She had a bad tooth taken out.

O, sınavı geçmek için canını dişine taktı. - She made great efforts to pass the examination.

she
{s} dişi: she-goat keçi
English - English
she

I asked Mary, but she said that she didn't know.

A person
bird
A female friend
girlfriend
A person
sort
A person
article
a person
bod
a female person

    Hyphenation

    a fe·male per·son

    Turkish pronunciation

    ı fimeyl pırsın

    Pronunciation

    /ə ˈfēˌmāl ˈpərsən/ /ə ˈfiːˌmeɪl ˈpɜrsən/
Favorites