Tom merhamet istemiyor.
- Tom doesn't want pity.
Ben çocuk için merhamet hissettim.
- I felt pity for the boy.
Ne yazık ki gelemezsin.
- It's a pity you can't come.
Ne yazık ki Mary mizah duygusuna sahip değil.
- It's a pity that Mary has no sense of humor.
Katlandıkları şey için sadece acıma hissedebilirim.
- I could only feel pity for what they were enduring.
Tom'un yüzü acıma doluydu.
- Tom's face was full of pity.