Ben onun yeteneği için hayranlık hissediyorum.
- I feel admiration for his talent.
Şaşkınlık ve hayranlık dolu olarak ona baktım. Bir süre sonra o seslendi Aval aval bakarak orada durma!
- I looked at her full of amazement and admiration. After a while she hissed Don't stand there gawking!
Bu kadar endişelenme! Benim gibi çok saygın bir uzman için bu iş çocuk oyuncağı!
- Don't worry so much! For quite an esteemed expert such as myself, it's peasy lemon squeezy!
Sizin gibi saygın grupların önünde konuşmak için davet edildim.
- I've been invited to speak in front of esteemed groups such as yourselves.