Onlar Şükran Gününde hindi yediler.
- They ate turkey on Thanksgiving Day.
Bu hindinin tadı iyi.
- This turkey tastes good.
Türkiye, Yunanistan'dan daha güçlüydü.
- Turkey was stronger than Greece.
Polonya, Türkiye Cumhuriyeti'ni tanıyan ilk ülkelerden biriydi.
- Poland was one of the first countries to recognize the Republic of Turkey.
Kamyonun bir debriyaj arızası vardı.
- The truck had a clutch failure.
Başarı ya da başarısızlık ikisi de benim için aynıdır.
- Success or failure is all the same to me.
O, kendini öldürmeye çalıştı fakat o başarısızlıkla sonuçlandı.
- He tried to kill himself but it ended in failure.
Hatamdan dolayı annem hayal kırıklığına uğradı.
- My mother was disappointed by my failure.
Parti bir fiyaskoydu.
- The party was a failure.
Tek bir hata, ve sen bir fiyaskosun.
- A single mistake, and you are a failure.
Hata için o suçlanacak.
- He is to blame for the failure.
Hata için kim suçlanacak?
- Who is to blame for the failure?
Batmanın eşiğindeyiz.
- We're on the border of failure.
We don't tolerate failure.
- We do not tolerate failure.
We do not tolerate failure.
- We don't tolerate failure.
... the failure in providing those security resources, and ' and those terrible things may well ...
... like heart failure and kidney failure. ...