Onun argümanı gerçeklere dayalıydı.
- His argument was based on facts.
Onun argümanı mantıklı idi.
- His argument was logical.
Savaş için bir kanıt sundu.
- He presented an argument for the war.
Avukat savunmada niçin kaybetti?
- Why did the lawyer lose in the argument?
Benim tartışmayı destekleyecek adil bir miktar bilimsel veriyi sıralayacağım
- I will marshal a fair amount of scientific data to support my argument.
Onların tartışması sonunda berabere bitti.
- Their argument eventually ended in a draw.
Savaş için bir kanıt sundu.
- He presented an argument for the war.
Sigara içmenin zararlı olduğu iddiası kabul edildi.
- The argument that smoking is injurious has become accepted.
Onun iddiası seninkinden daha radikal.
- His argument is more radical than yours.
Bu tartışma etkili konuşma sanatından başka bir şey değil.
- This argument is pure rhetoric.
Konuşmacının tartışması konuyla alâkasızdı.
- The speaker's argument was off the point.