a drop of rain

listen to the pronunciation of a drop of rain
English - Turkish
yağmur tanesi
a drop of
bir damla
raindrop
yağmur damlası

Bir yağmur damlası onu yanağına sıçradı. - A raindrop splashed on her cheek.

Şimdi ilk yağmur damlası düşüyor. - Now the first raindrops are already falling.

raindrop
yağmur damla

Şemsiyemi getirmeliydim. Büyük yağmur damlaları düşmeye başlıyor. - I should have brought my umbrella. Large raindrops are starting to fall.

Büyük yağmur damlaları düşmeye başlıyor. - Large raindrops are starting to fall.

English - English
raindrop
drop of rain
one water droplet of rain from the sky