a drinking vessel, part of a flower, liquor

listen to the pronunciation of a drinking vessel, part of a flower, liquor
English - Turkish

Definition of a drinking vessel, part of a flower, liquor in English Turkish dictionary

cup
{i} bardak

Bir bardak sıcak çorba beni rahatlattı. - A cup of hot soup relaxed me.

Lütfen bana bir bardak su ver. - Please give me a cup of water.

cup
{f} kavramak
cup
fincan

Çok susadım. Bir fincan kahve istiyorum. - I am thirsty. I would like to have a cup of coffee.

Üç fincan kahve içtin. - You've drunk three cups of coffee.

cup
kupa

1958'de, Brezilya ilk Dünya Kupası zaferini kazandı. - In 1958, Brazil won its first World Cup victory.

Fransa, 1998 Dünya Kupası'nın galibidir. - France is the winner of the 1998 World Cup.

cup
(ellerini/vb.) yuvarlak bir şey tutar gibi yapmak
cup
kap şekline getir(mek)
cup
cup one s hands avuçlarını bitiştirerek
cup
(İnşaat) kab, zarf
cup
litrenin dörtte biri
cup
{i} kâse

Lucullus'un birçok altın kasesi vardı. - Lucullo had many golden cups.

Tom çorbayı büyük bir teneke kaseye döktü. - Tom poured the soup into a large tin cup.

cup
yuvarla
cup
{f} şişe çekmek, hacamat yapmak, vantuz çekmek
cup
yuvarlak bir şey tutar gibi y
cup
(Tekstil) kap

Tom Mary'nin kapkeklerinden birini yedi. - Tom ate one of Mary's cupcakes.

Bir Hollandalı, Dünya Kupasını kazandıktan sonra ne yapar? Playstation'ı kapatır. - What does a Dutchman do after winning the World Cup? He turns the playstation off.

cup
fincan,v.kap şekline getir: n.kap
cup
{f} şişe çekmek
cup
kupa/fincan
cup
{i} fincan, bardak, kupa, kadeh
cup
(fiil) çanak gibi yapmak, şişe çekmek; kavramak
English - English
{n} cup
a drinking vessel, part of a flower, liquor
Favorites