English - Turkish
Definition of a doll. in English Turkish dictionary
- dolly
- kamera aracı
- dolly
- şahmerdan başlık takozu
- dolly
- bkz.doll
- dolly
- {i} kukla
- dolly
- {i} cicili bicili kız
- dolly
- tek
- dolly
- filim veya televizyon kamerasını taşıyan tekerlekli araç
- dolly
- {i} kamera taşıyıcı
- dolly
- {i} tekerlekli kriko
- dolly
- dolofin
- dolly
- {i} oyuncak bebek
- dolly
- (Askeri) DOMUZ ARABACIĞI: Ağır ve büyük şeyleri kısa mesafeler dahilinde hareket ettirmek için kullanılan ufak tekerlekler veya makaralar üzerine monte edilmiş, alçak bir platform veya çerçeve
- dolly
- {i} iki tekerlekli çekici
- dolly
- {i} iki tekerlekli yük taşıyıcısı
- dolly
- {i} süslü kadın
- dolly
- dili bebek
- dolly
- bebek