a doing, or perpetration, in a bad sense, as of a crime or blunder; commission

English - Turkish

Definition of a doing, or perpetration, in a bad sense, as of a crime or blunder; commission in English Turkish dictionary

Related Terms

commitment

{i} taahhüt

Tom taahhütten korkuyor. - Tom is afraid of commitment.

Üzgünüm başka bir taahhütüm var. - I'm sorry, I have another commitment.

commitment

{i} vâât

commitment

(Politika, Siyaset) adanmışlık

commitment

{i} bağlılık, sadakat

commitment

kararlılık

commitment

(Kanun) mükellefiyet

commitment

bağıtlılık

commitment

üstenme

commitment

(Ticaret) borç yükümlülüğü

commitment

üstlenme

commitment

söz

Ne yazık ki başka sözüm vardı. - Unfortunately, I had another commitment.

Ne yazık ki bir sözüm var. - Unfortunately, I have a commitment.

commitment

teslim etme

commitment

yükümlülük

commitment

{i} kesin karar

commitment

(Askeri) TAAHHÜT; TAHSİS; HAPSE GÖNDERME; TEVKİF BELGESİ

commitment

{i} suç işleme

commitment

(isim) söz, vâât, taahhüt; teslim etme; suç işleme; bağlantı; hapis hükmü

commitment

(Mukavele) vaat, taahhüt; kesin karar; yükümlülük

English - English

Definition of a doing, or perpetration, in a bad sense, as of a crime or blunder; commission in English English dictionary

commitment

Hyphenation

a doing, or perpetration, in a bad sense, as of a crime or blunder; com·mis·sion