a division of territory; a defined portion of a state, town, or city, etc

listen to the pronunciation of a division of territory; a defined portion of a state, town, or city, etc
English - Turkish

Definition of a division of territory; a defined portion of a state, town, or city, etc in English Turkish dictionary

district
{i} havali
district
{i} semt

O semt, yaşanılacak güvenli bir yer değil artık. - That district is no longer a safe place to live in.

Alexanderplatz, Berlin'in Mitte semtinde bulunan bir halk meydanıdır. - Alexanderplatz is a public square located in the Mitte district of Berlin.

district
{i} mahalle
district
seçim bölgesi
district
district attorney bir mıntıkanın başsavcısı district court hukuki bir mıntıka içinde yetki sahibi olan mahkeme
district
{i} ilçe

Bu ilçe yaşamak için güvenli bir yer değil artık. - That district is no longer a safe place to live in.

Bu Toyono ilçesinin bir haritası. - This is a map of Toyono district .

district
ilçesi

Bu Toyono ilçesinin bir haritası. - This is a map of Toyono district .

Bu, Ninohe İlçesinin bir haritasıdır. - This is a map of Ninohe District.

district
(Askeri) astbölge
district
{i} bölge

Yerlilerin bölgeye girmesine izin verilmiyor. - The natives were not allowed to enter the district.

Bölge su sıkıntısı içinde. - The district is short of water.

district
mıntıkalara ayırmak
district
{i} bucak
district
{i} kaza
district
bölge,v.bölgelere ayır: n.bölge
district
sancak
district
(Askeri) AST BÖLGE: Bir bölge komutanlığının tali bölümü
district
{i} mıntıka, bölge, mahalle
English - English
district
a division of territory; a defined portion of a state, town, or city, etc

    Hyphenation

    a di·vi·sion of territory; a de·fined por·tion of a state, town, or city, etc

    Pronunciation

Favorites