Tom onun mahallesinde yaşayan çocuklara vermek için bir sürü ucuz kameralar aldı.
- Tom bought a bunch of inexpensive cameras to give to children who lived in his neighborhood.
Tom sessiz bir mahallede yaşıyor.
- Tom lives in a quiet neighborhood.
Tom kesinlikle bu muhitten değil.
- Tom is definitely not from this neighborhood.
Bu muhitte bir sanat müzesi vardı.
- There used to be an art museum in this neighborhood.
Ben bu çevreyi bilirim.
- I am familiar with this neighborhood.
Yeni Yıl Günü, birçok kişi, çevre türbelerini ziyaret eder.
- On New Year's Day, many people visit neighborhood shrines.
Okulun civarında yaşıyoruz.
- We live in the neighborhood of the school.
Semtimde bir balık avı marketi var.
- There's a bait shop in my neighborhood.
Böyle bir semtte yaşayamam.
- I cannot live in such a neighborhood.
Bill kendi büyük arabasıyla komşularına karşı övünür.
- Bill boasts of owning the biggest car in the neighborhood.
Bu çevreyi biliyor musun?
- Do you know this neighbourhood?
Çevremde bir sürü at var.
- There are a lot of horses in my neighbourhood.
Fiyat yaklaşık 50 dolar civarındaydı.
- The price was in the neighbourhood of 50 dollars.