English - Turkish
Definition of a disposition toward being alone in English Turkish dictionary
- loneliness
- yalnızlık
Müzik iç yaşamdır. İç yaşamı olan asla yalnızlık çekmeyecek.
-Music is inner life, and he will never suffer loneliness who has inner life.
Yalnızlıktan daha kötü bir şey yok.
-There's nothing worse than loneliness.
- solitude
- {i} yalnızlık
En kötü yalnızlık, samimi bir dosttan mahrum olmaktır.
-The worst solitude is to be destitute of sincere friendship.
Yalnızlık bilgeliğin okuludur.
-Solitude is the school of wisdom.
- loneliness
- tekbaşınalık
- loneliness
- birbaşınalık
- loneliness
- tek başınalık
- solitude
- tenha yer
- solitude
- kendi başına olma
- solitude
- tenhalık
- solitude
- tek başına yaşama
- loneliness
- (isim) yalnızlık
- solitude
- tek başına olma
- solitude
- {i} ıssızlık
- solitude
- tenha
- solitude
- {i} tek başınalık
Related Terms
English - English
Definition of a disposition toward being alone in English English dictionary
- Aloneness
- solitude
- loneliness
a disposition toward being alone
Hyphenation
a dis·po·si·tion to·ward be·ing a·loneTurkish pronunciation
ı dîspızîşın tıwôrd biîng ılōnPronunciation
/ə ˌdəspəˈzəsʜən təˈwôrd ˈbēəɴɢ əˈlōn/ /ə ˌdɪspəˈzɪʃən təˈwɔːrd ˈbiːɪŋ əˈloʊn/
Resimler
History
Favorites