Bayan Tanaka, yeni öğretmen, Japoncayı haftada iki kez ilgili öğrencilerine müfredat dışı etkinlik olarak öneriyor.
- Mrs. Tanaka, the new teacher, is offering Japanese as an extra curricular activity twice a week to interested students.
O zamandan beri dini etkinliklerle uğraşıyor.
- He has engaged in religious activity since then.
Televizyon izlemek pasif bir faaliyettir.
- Watching TV is a passive activity.
O, gönüllü faaliyetine kendini adamış.
- She devoted herself to the volunteer activity.
İhracaat sınırları aşan ticari bir etkinliktir.
- Exporting is a commercial activity which transcends borders.
Favori kış etkinliğin nedir?
- What's your favorite winter activity?
Tatoeba, yalnızca imajını kötülemek ve faaliyetini aşağılamak isteyenleri işbirlikçi olarak kabul etmemeli.
- Tatoeba should not admit as collaborators those who only wish to denigrate its image and demean its activity.
Tom hiçbir beyin aktivitesi işareti göstermiyor.
- Tom is showing no signs of brain activity.