a discoloured spot or area

listen to the pronunciation of a discoloured spot or area
English - Turkish

Definition of a discoloured spot or area in English Turkish dictionary

stain
şaibe
stain
leke

Bu kumaş kolayca lekelenir. - This fabric stains easily.

Kahve lekesini çıkarmak zordu. - The coffee stain was difficult to remove.

stain
lekelemek
stain
lekelenmek
stain
{f} leke olmak
stain
(fiil) lekelemek, leke yapmak, kirletmek, boyamak, renklendirmek, kirlenmek, leke olmak, boyanmak
stain
{i} kir
stain
{i} ağaca renk verme
stain
{f} kirlenmek
stain
leke sürmek lekelenmek
stain
{i} boya

Ellerim boya ile lekelendi. - My hands are stained with paint.

Onun gömleği sosla boyandı. - Her shirt was stained with sauce.

stain
tahtaya renk vermek
stain
{f} lekele

Ellerim boya ile lekelendi. - My hands are stained with paint.

Kırmızı şarap lekelerini halınızdan nasıl çıkarırsınız? - How do you remove red wine stains from your carpet?

stain
{f} (kimyasal maddeyle) koyulaştırmak
stain
{f} renklendirmek
stain
{f} leke yapmak
stain
(Tekstil) leke; lekelemek, kirletmek
stain
{i} koyulaştırıcı kimyasal madde
English - English
stain