Annem, akşam yemeğini pişirmekle meşgul.
- Mother is busy cooking the dinner.
Sizin için akşam yemeği pişireyim mi?
- Shall I cook dinner for you?
Biz iki Amerikalı erkek ve iki Alman bayanla akşam yemeği yemek için çıktık.
- We went out to dinner with two American men and two German ladies.
Tom, akşam yemeği için ne yemek istersin?
- Tom, what do you want to have for dinner?
Tom ebeveynleriyle birlikte yemek yedi.
- Tom dined with his parents.
Kızma, amca. Gel! Yarın bizimle yemek ye.
- Don't be angry, uncle. Come! Dine with us tomorrow.
Biftek ziyafetinden memnun oldum.
- I was satisfied with the steak dinner.
Tom ve Mary pazartesi akşamı bir ziyafet veriyor.
- Tom and Mary are having a dinner party Monday evening.
İyi bir şarap menüleri olsa bile, burada akşam yemeği yemek istemeyeceğim.
- Even if they have a good wine menu, I will not want to dine here.
Give the dog its dinner.
... You didn't even have dinner. ...
... dinner as a hobbit. ...