O, uçurumun kenarında durdu.
- He stood on the edge of the cliff.
Tom bir uçurumdan atlayarak intihar etti.
- Tom committed suicide by jumping off a cliff.
Oğlu kayalıkların üstüne düştü.
- His son fell over the cliff.
Kayalık yolun üzerine yuvarlanır.
- The cliff hangs over the road.