Bir tavşan gibi yüz yıl yaşamaktansa, bir kaplan gibi bir gün yaşa.
- Rather than live a hundred years as a rabbit, live one day as a tiger.
Bahçede bir tavşan koşuyor.
- A rabbit is running in the garden.
Tavşanlar havuç yemeği severler.
- Rabbits like to eat carrots.
Tom yetiştirdiği tavşanları hatırladı.
- Tom remembered the rabbits he used to raise.