a device on trains and carriages designed to cushion the impact between them

listen to the pronunciation of a device on trains and carriages designed to cushion the impact between them
English - Turkish

Definition of a device on trains and carriages designed to cushion the impact between them in English Turkish dictionary

buffer
tampon,v.tampon vazifesi gör: n.tampon
buffer
(Tıp) Kimyasal reaksiyonun hızını yavaşlatan madde, eriyik'te bulunduğu zaman pH değişimini önleyen kimyasal madde, tampon madde
buffer
ara

Motorlu araç kullananlar, bisikletlileri geçerken en az bir metre emniyet mesafesi bırakmak zorundalar. - Motorists must leave at least a metre-wide buffer when passing cyclists.

buffer
(Bilgisayar) yedek zaman aralığı
buffer
bellek boşaltmak
buffer
(Askeri) baskı tertibatı
buffer
(Denizbilim) dengeç
buffer
(Denizbilim) tamponlayıcı
buffer
{i} tampon

Maalesef, keskin bir tampon bölgeden başka çaremiz yok. - Unfortunately, we have no choices but a certain buffer zone

Büyük Oyun sırasında, Afganistan bir tampon devletti. - During the Great Game, Afghanistan was a buffer state.

buffer
(Elektrik, Elektronik) İki elektrik devresinin birbirlerine etkisini en aza indirmek amacıyla aralarına konulan elektrik devresi, tampon devre, tampon kat
buffer
buffer letter kaynaştırma harfi buffer state tampon devlet
buffer
{f} korumak
buffer
koru
buffer
arabellek tampon
buffer
{f} tampon ile korumak
buffer
buffer arm tampon kolu
buffer
cilt yapmada kullanılan bir araç
buffer
(Nükleer Bilimler) ayırıcı,tampon
English - English
buffer
a device on trains and carriages designed to cushion the impact between them

    Hyphenation

    a de·vice on trains and carriages de·signed to cush·ion the im·pact be·tween them

    Turkish pronunciation

    ı dîvays ôn treynz ınd kärîcîz dîzaynd tı kûşın dhi împäkt bitwin dhım

    Pronunciation

    /ə dəˈvīs ˈôn ˈtrānz ənd ˈkarəʤəz dəˈzīnd tə ˈko͝osʜən ᴛʜē əmˈpakt bēˈtwēn ᴛʜəm/ /ə dɪˈvaɪs ˈɔːn ˈtreɪnz ənd ˈkærɪʤɪz dɪˈzaɪnd tə ˈkʊʃən ðiː ɪmˈpækt biːˈtwiːn ðəm/
Favorites