a device for dispensing liquid or gas to be sold, particularly fuel

listen to the pronunciation of a device for dispensing liquid or gas to be sold, particularly fuel
English - Turkish

Definition of a device for dispensing liquid or gas to be sold, particularly fuel in English Turkish dictionary

pump
{i} pompa

Bu pompayı nasıl kullanacağımı bana gösterir misiniz? - Could you show me how to use this pump?

Yüzme havuzlarında, su sürekli olarak filtrelerden pompalanır. - In swimming pools, water is continuously pumped through a filter.

pump
(Denizbilim) basaç
pump
(Biyokimya) basınç
pump
ağzını aramak
pump
sok/at/salla/pompala
pump
{i} dans ayakkabısı
pump
{f} şişirmek
pump
{f} pompalamak

Köy halkı suyu kuyudan elle pompalamak zorundaydı. - The village people had to pump water from the well by hand.

Kalbin işlevi kan pompalamaktır. - The function of the heart is to pump blood.

pump
{f} out (bir yerdeki) sıvıyı (pompayla) boşaltmak
pump
{f} tulumba ile çekmek
pump
{i} tulumba
pump
{i} ayakkabı

O dans ayakkabıları giyiyordu. - She was wearing pumps.

Topuklu ayakkabılarda yüksek fiyatlar hakkında bir sürü şikayetler vardı. - There have been a lot of complaints about the high prices at the pumps.

pump
{f} ağzından lâf almak
pump
{f} inip çıkmak (barometre)
pump
papuç/pompa
pump
{f} hava basmak
pump
{f} ağız aramak
pump
(fiil) pompalamak, tulumba ile çekmek, şişirmek, hava basmak, ağzından lâf almak, ağız aramak, nefesini kesmek, inip çıkmak (barometre)
pump
{f} k.dili. ağzını aramak
English - English
pump

This pump is out of order, but you can gas up at the next one.

a device for dispensing liquid or gas to be sold, particularly fuel

    Hyphenation

    a de·vice for dis·pens·ing liq·uid or gas to be sold, par·ti·cu·lar·ly fuel

    Pronunciation

Favorites