a device, or part of a device, used to explore, investigate or measure

listen to the pronunciation of a device, or part of a device, used to explore, investigate or measure
English - Turkish

Definition of a device, or part of a device, used to explore, investigate or measure in English Turkish dictionary

probe
(Gıda) ölçüm ucu
probe
{i} soruşturma
probe
(Bilgisayar,Teknik) yoklayıcı
probe
kontrol çubuğu
probe
sondalamak
probe
(Askeri) araştırma aracı
probe
baskı
probe
insansız uzay roketi
probe
sonda

Rosetta sondası Philae, 67P / Churyumov-Gerasimenko kuyruklu yıldızına başarıyla indi. - Rosetta's probe, Philae, has successfully landed on the comet 67P/Churyumov–Gerasimenko.

Uzay sondaları tarafından çekilen resimler, Jüpiter'in etrafındaki ince halkaları gösterdi. - Pictures taken by space probes have shown thin rings around Jupiter.

probe
araştırmak
probe
araştırma
probe
yoklamak
probe
(Tıp, İlaç) Derin yara v.s.'yi sonda ile yoklamak, sondaj yapmak
probe
(Biyoloji) prob
probe
(fiil) sonda ile yoklamak, iskandil etmek, sonda koymak, derinlemesine araştırmak, derinine inmek, deşmek, soruşturmak, araştırmak
probe
{f} (birine) soru sorarak sondaj yapmak
probe
(Askeri) ARAŞTIRMA; ARAŞTIRMA ARACI (HV.): Bir şeyin mahiyetini keşfetmek, incelemek ve denemek için faydalanılan şey; özellikle dış uzaya nüfuz etmek için kullanılan, rastlayacağı şartlar hakkında geriye bilgi verecek şekilde imal edilmiş bir deney küresi, Arz uydusu veya diğer aletli araç. Özellikle, bir uzay üzerine veya civarına gönderilen ya da çevresinde bir yörüngeye oturtulan ve üzerindeki aletlerle, bu cisim hakkında elde ettiği bilgileri teometrik veya diğer cihazlarla Arza bildiren aletli bir araç
probe
{f} derinlemesine araştırmak
probe
(Nükleer Bilimler) prob (bkz. search unit),prob, sonda
English - English
probe
a device, or part of a device, used to explore, investigate or measure

    Hyphenation

    a device, or part of a device, used to explore, in·ves·ti·gate or meas·ure

    Pronunciation

Favorites