English - Turkish
Definition of a designated area usually on the ground, usually composed of grass in English Turkish dictionary
- lawn
- {i} çimenlik
Çimenlikteki yabani otları temizliyorum.
-I'm weeding the lawn.
- lawn
- lawn mower çimen biçme makinası
- lawn
- çimlerle kaplı alan
- lawn
- çim
Tom bir çim biçme makinesini bile nasıl başlatacağını bilmiyor.
-Tom doesn't even know how to start a lawn mower.
Bob çimleri biçme için bir saat için 3 dolar ödedi.
-Bob charged 3 dollars an hour for mowing lawns.
- lawn
- {i} çimen
Komşunun çimenliği daha yeşil.
-The neighbor's lawn is greener.
Tom'un çimenliği biçilmeye ihtiyaç duyuyor.
-Tom's lawn needs mowing.
- lawn
- (Tekstil) patista
- lawn
- ince keten veya pamuklu kumaş
- lawn
- {i} (sürekli biçilen) çimlerle kaplı alan
- lawn
- lawn tennis açık havada oynanan tenis
- lawn
- çayır,çimenlik
- lawn
- patiska/çimen
- lawn
- çim tarhı
- lawn
- lawn sprinkler çimen sulama aygıtı
- lawn
- lawn party çimenlik yerde yapı
- lawn
- (Mukavele) çayır, çimenlik
- lawn
- {i} patiska
- lawn
- ince elek
Related Terms
English - English
Definition of a designated area usually on the ground, usually composed of grass in English English dictionary
- lawn
a designated area usually on the ground, usually composed of grass
Hyphenation
a des·ig·na·ted ar·e·a u·su·al·ly on the ground, u·su·al·ly com·posed of grassPronunciation
Resimler
Favorites