English - Turkish
Definition of a depository of relics, a temple in English Turkish dictionary
- shrine
- {i} türbe
Yeni yıl türbe ziyareti; hangi türbeler güçlüdür.
-New Year shrine visit; which shrines are potent?
Yeni Yıl Günü, birçok kişi, çevre türbelerini ziyaret eder.
-On New Year's Day, many people visit neighborhood shrines.
- shrine
- azizlerden kalma kemik gibi bakıyelerin muhafaza olunduğu ufak sandık
- shrine
- mabet
- shrine
- tahsis ve takdis olunmuş yer
- shrine
- {i} kutsal emanetlerın saklandığı yer
- shrine
- mukaddes tutmak
- shrine
- bir azizin kabri
- shrine
- kutsal bir yere koymak
- shrine
- kutsal yere koy
- shrine
- türbe/mahfaza
- shrine
- {i} tapınak
Buralarda küçük bir tapınak vardı.
-There used to be a small shrine around here.
Kyoto, türbe ve tapınaklarıyla ünlüdür.
-Kyoto is famous for its shrines and temples.
Related Terms
English - English
Definition of a depository of relics, a temple in English English dictionary
- {n} shrine
a depository of relics, a temple
Hyphenation
a de·pos·i·to·ry of relics, a tem·plePronunciation
Resimler
History
Favorites