English - Turkish
Definition of a depository financial institution such as a bank or credit union in English Turkish dictionary
- bank
- {i} sahil
- bank
- kum yığını
- bank
- (Havacılık) yatış
- bank
- bankaya para yatırmak
- bank
- yığın
- bank
- tümsek
- bank
- gol kıyısı, banka
- bank
- bayır
- bank
- {f} bankaya (para) yatırmak
- bank
- (fiil) parasal işlerini yapmak, para sürmek, para yatırmak, set çekmek; önlemek; uçağı yan yatırarak döndürmek
- bank
- nehir/göl kıyısı
- bank
- {f} önlemek
Kıbrıs iflası önlemek için mücadele ediyor.
-Cyprus is struggling to avoid bankruptcy.
- bank
- {i} kıyı
Nehrin uzak kıyısında bir sürü çöp var.
-There's a lot of trash on the far bank of the river.
Bir adam karşı kıyıda balık avlıyordu.
-A man was fishing on the opposite bank.
- bank
- {i} banko
- bank
- (isim) banka; tuş arası [müz.]; uçağın bir yana yatması; silindir arası (motor); yokuş, kıyı, banko, sahil, yığın, küme, set
- bank
- bilardo masasının kenarı
- bank
- kenar kıyıdan açık kısımlarda deniz dibinin sığ olduğu bölge
- bank
- banka,v.bankaya yatır: n.banka
- bank
- {i} silindir arası (motor)
Related Terms
English - English
Definition of a depository financial institution such as a bank or credit union in English English dictionary
- bank
a depository financial institution such as a bank or credit union
Hyphenation
a de·pos·i·to·ry fi·nan·cial in·sti·tu·tion such as a bank or cred·it un·ionTurkish pronunciation
ı dîpäzıtôri fınänşıl înstîtuşın sʌç äz ı bängk ır kredıt yunyınPronunciation
/ə dəˈpäzəˌtôrē fəˈnansʜəl ˌənstəˈto͞osʜən ˈsəʧ ˈaz ə ˈbaɴɢk ər ˈkredət ˈyo͞onyən/ /ə dɪˈpɑːzəˌtɔːriː fəˈnænʃəl ˌɪnstɪˈtuːʃən ˈsʌʧ ˈæz ə ˈbæŋk ɜr ˈkrɛdət ˈjuːnjən/
Resimler
Favorites