Affedersiniz, bağcıklarınız çözülmüş.
- Excuse me, your laces are untied.
Tom ayakkabıları için yeni bağcıklar aldı.
- Tom bought new laces for his shoes.
Mary çizmelerini bağladı.
- Mary laced up her boots.
Tom ayakkabı bağlarını bağladı.
- Tom tied his shoe laces.
İrlanda oya işleriyle meşhurdur.
- Ireland is famous for lace.