a defect, imperfection, want, failure

listen to the pronunciation of a defect, imperfection, want, failure
English - Turkish

Definition of a defect, imperfection, want, failure in English Turkish dictionary

deficiency
{i} eksiklik
deficiency
(Tıp) Eksiklik, noksanlık, yokluk
deficiency
(Tıp) karans
deficiency
(Tıp) zayıflık
deficiency
(Tıp) defisiyans
deficiency
yetersizlik
deficiency
kusur
deficiency
{i} noksan
deficiency
{i} yoksunluk
deficiency
{i} gerilik
deficiency
(Mukavele) kusur, eksiklik, yetersizlik; hesap açığı
deficiency
(Askeri) AÇIK, HESAP AÇIĞI: Bir hesap müfettişi tarafından resmen açıklanan ve hesabın temizlenmesi, ayarlanmaya veya düzeltici işleme ihtiyaç gösteren bir yanlışlık veya kanun dışı işlem
deficiency
(isim) eksiklik, eksik, yetersizlik; yoksunluk; gereksinim; kusur, noksan, açık, gerilik; hesap açığı
deficiency
deficiency disease gıda eksikliğinden ileri gelen hastalık
deficiency
{i} eksik

Vücut ısısı yükseliyor, nabız yükseliyor... Onun oksijen eksikliği durumu var. - Body temperature rising, pulse rising ... he's in a state of oxygen deficiency.

deficiency
{i} açık
deficiency
(Tıp) Kifayetsizlik, yetmezlik
English - English
{n} deficiency
a defect, imperfection, want, failure
Favorites