a deep hole or shaft dug or drilled to obtain water or oil or gas or brine

listen to the pronunciation of a deep hole or shaft dug or drilled to obtain water or oil or gas or brine
English - Turkish

Definition of a deep hole or shaft dug or drilled to obtain water or oil or gas or brine in English Turkish dictionary

well
{f} fışkırmak
well
şey!

Bir şeye odaklan ve onu iyi yap. - Focus on one thing and do it well.

Bizimle her şey iyidir. - Everything is well with us.

well
hokka
well
haklı olarak
well
boşluk
well
fışkırıp akmak
well
su kuyusu
well
yerinde

Dediklerine göre ev sahibinin zamanında hali vakti yerindeymiş. - They say the landlord used to be well off.

O günlerde ailemin hali vakti yerindeydi. - My family was well off in those days.

well
{ü} öyleyse

Peki, öyleyse, yapmamı istiyorsan onu yaparım. - Well, then, if you want me to I'll do it.

Öyleyse siz de bu kursu takip etmeyi planlıyorsunuz. - So you're planning to follow this course as well!

well
iyice

O, Japonya tarihine iyice aşina oldu. - He got well acquainted with the history of Japan.

Teslimattan önce tüm kutuların iyice mühürlenmiş olduğundan emin olun. - Make sure all the boxes are well sealed before they're delivered.

well
elverişli
well
{ü} Pekâlâ!/Ya!/Hayret!/Olur şey değil!/Sahi!/Eh!/Haydi!
well
(Askeri) HAVA ÖNLEMESİNDE "BELİRTİLEN CİHAZLAR İYİ ÇALIŞIYOR " ANLAMINDA BİR KOD
well
sıhhatli
well
tamamen

Onun ailesi tamamen çok iyidir. - His family are all very well.

Sanırım söylemek istediğim bir şeyi neredeyse tamamen söylemek için yeterince iyi şekilde Fransızca konuşabilirim. - I think I can speak French well enough to say pretty much anything I want to say.

well
z. (bet.ter, best)
well
{s} iyi durumda

Tom hâlâ iyi durumda. - Tom is still doing well.

O bu işe başladığından beri oldukça iyi durumda. - He has been well off since he started this job.

well
sıhhatça iyi
well
{i} kuyu: artesian well artezyen kuyusu, artezyen. oil well petrol kuyusu
well
{ü} peki

Peki, bunu söylemek aptalca bir şeydi. - Well, that was a stupid thing to say.

Peki, hangi sporları seversin? - Well, what sports do you like?

English - English
well
well-
a deep hole or shaft dug or drilled to obtain water or oil or gas or brine

    Hyphenation

    a deep hole or shaft dug or drilled to ob·tain wa·ter or oil or gas or brine

    Turkish pronunciation

    ı dip hōl ır şäft dʌg ır drîld tı ıbteyn wôtır ır oyl ır gäs ır brayn

    Pronunciation

    /ə ˈdēp ˈhōl ər ˈsʜaft ˈdəg ər ˈdrəld tə əbˈtān ˈwôtər ər ˈoil ər ˈgas ər ˈbrīn/ /ə ˈdiːp ˈhoʊl ɜr ˈʃæft ˈdʌɡ ɜr ˈdrɪld tə əbˈteɪn ˈwɔːtɜr ɜr ˈɔɪl ɜr ˈɡæs ɜr ˈbraɪn/
Favorites