Japonya'da eğilmek yaygın bir nezakettir.
- In Japan, bowing is common courtesy.
Kızılderililer yaylarla ve oklarla savaştılar.
- The Indians fought with bows and arrows.
O, Kraliçe'ye reverans yaptı.
- He bowed to the Queen.
Tom kibarca Mary'ye reverans yaptı.
- Tom bowed to Mary politely.
Başla selamlama yerine tokalaştılar.
- They shake hands instead of bowing.
Tom utançla başını eğdi.
- Tom bowed his head in shame.
Japonya'da birisiyle karşılaştığında eğilmek kibarlıktır.
- In Japan, it is polite to bow when one meets someone.
Japonya'da eğilmek yaygın bir nezakettir.
- In Japan, bowing is common courtesy.
Ona boyun eğmek istemiyorum.
- I don't want to bow down to him.
The new product will make its bow on the world market this summer.
... will be making my directorial debut with Laurieann Gibson, ...
... of course, to also debut the most important part of any release, the new logo. ...