O, bir günlük tutardı, ama artık tutmuyor.
- She used to keep a diary, but she no longer does.
Bu onun tuttuğu günlüktür.
- This is the diary which she kept.
Bir günlük tutmaya başladım.
- I've started keeping a journal.
Bir günlük tutuyor musunuz?
- Do you keep a journal?
Gazeteci, teröristler tarafından kaçırıldı.
- The journalist was kidnapped by terrorists.
O, gazetecilikte büyük bir adamdır.
- He is a big man in journalism.