a cuttlefish

listen to the pronunciation of a cuttlefish
English - Turkish

Definition of a cuttlefish in English Turkish dictionary

sound
(İnşaat) ses

Sırtlanın havlaması kahkaha gibi ses çıkarıyor. - The hyena's bark sounds like laughter.

Klavsenin sesini çok severim. - I like the sound of harpsichord very much.

sound
{i} koy

Bir koyun nasıl ses çıkarır? - What sound does a sheep make?

Ben korkunç sesleri engellemek için parmaklarımı kulaklarıma koydum. - I put my fingers in my ears to block out the terrible sounds.

sound
{s} kuvvetli
sound
{f} gibi gelmek: That sounds
cuttlefish
mürekkep balığı
cuttlefish
sepia
sound
akıllıca (davranış)
sound
geniş boğaz
sound
(Ticaret) iyi durumda
sound
ses çıkarmak

Bir dil ne kadar çok ülkede konuşulursa, yerli konuşanı gibi ses çıkarmak o kadar daha az önemlidir, çünkü o dilin konuşanları değişik lehçeler duymaya alışkındır. - The more countries a language is spoken in, the less important it is to sound like a native speaker, since speakers of that language are accustomed to hearing various dialects.

Daha çok yerli bir konuşmacı gibi ses çıkarmak için ne yapabilirim? - What can I do to sound more like a native speaker?

sound
etki

Tom etkilenmiş görünüyor. - Tom sounds impressed.

sound
salim

Hepimiz sağ salim geri döndük. - We're all back safe and sound.

Ekip sağ salim geri döndü. - The party returned safe and sound.

sound
geçerli
cuttlefish
mürekkep balık

Bazı mürekkep balıklarının kabukları vardır. - Some cuttlefish have shells.

cuttlefish
{i} mürekkepbalığı

Bir mürekkepbalığı on kola sahiptir. - A cuttlefish has ten arms.

Siz balık pazarında mürekkepbalığı satın alabilirsiniz. - You can buy cuttlefish at the fish market.

cuttlefish
{i} supya
cuttlefish
Sepia officinalis
cuttlefish
i., zool. mürekkepbalığı, Sepia
sound
{f} sondayla bakmak
sound
{f} muayene etmek
sound
{f} söylemek
sound
(fiil) ses vermek, ses çıkarmak, çalınmak, etki bırakmak, çalmak, belli etmek, söylemek, muayene etmek, iskandil etmek, araştırmak, sondayla bakmak, sonda ile yoklamak, derıne dalmak (balina), ağzını aramak
sound
{f} araştırmak
sound
{f} belli etmek
sound
{i} haliç
sound
deliksiz bir şekilde
English - English
inkfish
sound
cuttlefish
Any of various squidlike cephalopod marine mollusks of the genus Sepia that have ten arms and a calcareous internal shell and eject a dark inky fluid when in danger
cuttlefish
A foul-mouthed fellow
cuttlefish
ten-armed oval-bodied cephalopod with narrow fins as long as the body and a large calcareous internal shell
cuttlefish
A cuttlefish is a sea animal that has a soft body and a hard shell inside. cuttlefish a sea creature with ten soft arms. Any of about 100 species of marine cephalopods in the order Sepioidea, characterized by a thick, internal calcium-containing shell called the cuttlebone. Species range between 1 and 35 in. (2.5-90 cm) in length and have a somewhat flattened body bordered by a pair of narrow fins. All have eight arms and two longer tentacles used to capture prey. Suction disks are located on the arms and at the tips of the tentacles. Cuttlefish inhabit tropical or temperate coastal waters. They feed mainly on crustaceans, small fishes, and each other. They are used by humans as food, as a source of ink, and for the cuttlebone, a dietary supplement for cage birds
cuttlefish
{i} ten-armed sea mollusk (related to squid)
cuttlefish
The name is sometimes applied to dibranchiate cephalopods generally
cuttlefish
A cephalopod of the genus Sepia, having an internal shell, large eyes, and ten arms furnished with denticulated suckers, by means of which it secures its prey
a cuttlefish

    Hyphenation

    a cut·tle·fish

    Turkish pronunciation

    ı kʌtılfîş

    Pronunciation

    /ə ˈkətəlˌfəsʜ/ /ə ˈkʌtəlˌfɪʃ/
Favorites